28 Kasım 2013 Perşembe

Kadınlarımız, nereden nereye?!



2002 Türkiye’de kadının toplumdaki yerinin alaşağı edilmeye başlamasının tarihidir aslında. Bugün AKP’li kadınlar Başbakan’ın eşine hakaret ediliyor diye sokaklara döküldüler. Aynı kadınları bir TV programının sunuculuğunu yaparken dekoltesi var diye işten atılan Gözde Kansu için de sokaklarda görmek isterdik. Hani kadınız ya, hani toplumdaki yerimizi güçlendirmeye çalışıyoruz, hani temsil yetkisi kazanmak istiyoruz, hani rahat rahat türbanımızla meclise girebiliyoruz ve bu duruma muhalif tek bir ses duymuyoruz vs vs. Bunlar adına, bu direniş adına o kadınlarımızı dün tecavüz mağduru 17 yaşındaki kızın davasının sonucunda olan tahliyeleri protesto etmek için sokaklar da görmek isterdik. Yoktular… Görmek isterdik cumartesi anneleriyle sokakta. Ve Gezi’de tekmelenirken bir kadın , bu  yüksek sesinizi duymak isterdik… İsterdik ki dünyanın herhangi bir noktasında bir kadın hakkı için sokaktaysa, aynı duyguyu yüreğinizde taşıyabilin. İsterdik ki çalışma saatlerinin azaltılmasının ardındaki sırrı çözün. Neden 3 çocuk diye bir sorgulayın. Elinizde pankartlar görmek güzeldi. Sadece bir görüntü olarak evet güzeldi. Ama içi boştu. Sanki siz bağırmıyordunuz. Bir şey eksikti sesinizde, görüntünüzde, yüzünüzde... Samimiyetsizdi.  Muhafazakar zenginlerin sevgili eşleri artık trafikte lüks arabalara biniyor olmanız sizi tatmin ediyorsa diyecek yok. Ama bağdaşmıyor bir şeyler eksik, böyle ufak ama önemli, bir şey işte, bir yapbozun eksik parçası gibi değerli… Düşün, düşün… Buldum! Taşıdığınız dövizlerde emeğiniz yok . Ve iyi bilirsiniz ki emeksiz yemek olmuyor ve yine iyi bilirsiniz ki sizi diğer bir kadından başka anlayacak tek bir varlık yok. 

22 Kasım 2013 Cuma

#BarısAtayYalnızDeğildir


Gezi eylemlerinin Türkiye’de halk üzerinde uyandırdığı bilinç tartışılmaz. Artık insanlar sokağa bir hak talebi için çıktığında nerelere kadar ulaşabileceklerinin farkındalar. Gezi bir ruhu uyandırdı. Ulusal basın bu ruhu göstermekte her ne kadar başarısız olduysa da, uluslararası haber ajanslarında büyük yankı buldu. Demek ki sınır ötesine, okyanus ötesine ulaşmak artık imkânsız değil. Bir haksızlık varsa buna dünyanın her yerinden insanlar tepki gösterebiliyor.  Türkiye’de gezi ruhuna en çok sahip çıkanlar arasında sanatçılar vardı. Bunların arasında bir isim vardı ki gerek gezi  eylemlerin en ön sıralarında dik bir duruş duruşuyla gerek sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarıyla cesaret örneği gösterdi. O isim dizi oyuncusu Barış Atay. Facebook ve twitter hesaplarının hükümet tarafından sıkı bir biçimde denetlendiği artık aşikar. Barış Atay’da hesabı takip edilenler arasında olacak ki bugün bir bağlantısı olmadığı halde Red Hack örgütü içinde olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Red Hack’ten konuya ilişkin hemen bir açıklama geldi. Sözcü yapılanın adaletsiz olduğunu ve hükümetin kendilerine ulaşamayınca suçsuz insanlara saldırdığını belirtti.  Barış Atay’a sahip çıkıyoruz. Ve tek bir muhalif sese tahammül edemeyen hükümeti kınıyoruz. Özel alana saygı istiyoruz. Hiçbir hükümet bu denli eleştiriye kapalı ve bu denli saldırgan olmamıştır. Barış Atay sanatçı toplumun aynasıdır bilincinden hareketle paylaşım yapmıştır. Hükümetin sade insanlara karşı uyguladığı bu adaletsiz yaklaşım karşılıksız kalmayacaktır. Elbet tarih bunlardan da hesap soracaktır.

21 Kasım 2013 Perşembe

Erdoğan'a Pis Yedili Darbesi!


Başbakan Erdoğan dizilerin tekrarı sırasında konuk olduğu televizyon programında izlenme rekoru kıramadı. Hatta  doktorlar dizisi tekrarının rating oranını geçemeyen Başbakan’ın katıldığı program sıralamada gerilere düştü.

hööm?

tayyip'e "özgürlük ve demokrasi nedir?" dedik, 1 popüler cevap aldık.